UNICEF tarafından 2014’te açıklanan ve 190 ülkede yapılan bir araştırmaya göre çocukların uğradığı şiddet hiç de azımsanacak gibi değil.
Rapora göre yaşları 2 ile 14 arasında olan her 10 çocuktan 6’sı eğiticileri/bakıcıları tarafından fiziksel olarak cezalandırılıyor. Yine yaşları 13 ile 15 arasında olan yaklaşık her üç öğrenciden biri akranları tarafından sözlü, fiziksel ya da psikolojik saldırıya maruz kalıyor. Yaşları 15 ile 19 arasında olan yaklaşık 70 milyon genç kadın, fiziksel şiddetin bir türüne maruz kalıyor.
15-19 yaş arasındaki her üç genç kadından biri hayatlarının bir döneminde eşleri, sevgilileri ya da partnerleri tarafından psikolojik, fiziksel ya da cinsel şiddete maruz bırakılıyor.
VE...
Dünyada her 10 yetişkinden 3’ü, büyütürken ya da çocuklara eğitim verirken çocukları fiziksel şiddet uygulayarak cezalandırmanın gerekli olduğuna inanıyor.
Bir yakın dövüş eğitmeni olarak öncelikle tehlikenin niteliğini bilmek ve farkındalığı artırarak söz konusu tehlikeden uzak kalmayı tavsiye eder, eğitimlerimde bu hususun altını özellikle çizerim. Dolayısıyla özsavunma eğitimlerinde de yalnızca şiddetle karşı karşıya kalındığında dövüş teknikleri uygulayarak güvende kalmanın mümkün olmadığından hareket ederim.
Aynı durum çocuklarımız ve onların güvende kalmalarıyla da yakından ilgili. Az sonra okuyacağınız bölümlerde çocuğun şiddetle karşı karşıya kalmaması için yapılması gerekenleri sıraladım.
Hiç ihtiyacımız olmaması dileğiyle iyi okumalar…
ŞİDDET TÜRLERİ NELERDİR?
Fiziksel şiddet
İtmek, tekmelemek, vurmak, çimdiklemek, ısırmak, yakmak, boğmaya teşebbüs etmek, sarılıp hareketsiz bırakmak, sarsmak gibi saldırılarla çocuğa fiziksel olarak zarar vermektir.
Psikolojik şiddet
Aşağılamak, küfretmek, dalga geçmek, isim takmak, hakkında dedikodu üretmek, tehdit, küçümsemek, küçük düşürmek, dışlamak gibi davranışlarla çocuğa mental olarak şiddet uygulanmasıdır. Ayrıca çocuğu yapmak istemediği bir şeyi yapmaya razı etmek için de kullanılabilir. Fiziksel şiddet kadar zedeleyici ve incitici olan psikolojik gözle görülür yara izlerine yol açmadığı için geç fark edilme riski de taşır.
Cinsel şiddet
Cinsel istismar, çocukların bir yetişkin tarafından cinsel uyarı ve tatmin amacıyla kullanılmasıdır. Cinsellik içeren sözler, davranış ve dokunmalar, sarkıntılık, sıkıştırma, cinsel ilişki için baskı kurma şeklinde görülebilir.
2. ŞİDDETE UĞRAYAN ÇOCUK NASIL FARK EDİLİR?
*Çocuk yara veya yaralarla eve geliyorsa dikkat etmelisiniz. Bu izlerin bir kısmı çocuk oyun oynarken kaza ile meydana gelebilir; ancak yaraların yeri, yaralanma sıklığı fiziksel şiddete işaret olabilir.
*Çocuk, bedenindeki şiddet izlerini saklamaya çalışıyor olabilir.
*Kendisine ait eşyaları ‘kaybediyor’ veya yırtılmış kıyafetlerle eve geliyor olabilir.
*Her zamankinden daha çekingen, içe dönük veya pasif davranıyor olabilir.
*Aile bireyleriyle iletişim kurmaktan kaçınıyor olabilir.
*Evde odaya kapanma davranışında artma olabilir.
*Başkalarına güvenmemeye başlamış olabilir.
*Okula gitmek istemiyor veya okuldan kaçıyor, devamsızlık yapıyor olabilir.
*Uykusunda ve yeme davranışında belirgin değişiklikler olabilir.
*Yatağını ıslatma, kekeleme veya konuşmada tutukluk gösteriyor olabilir.
*Gece kabus görüyor olabilir.
*Okul başarısında anlamsız bir düşüş yaşıyor olabilir.
*Olduğundan daha sakin görünme veya daha saldırgan davranma öfke patlamaları yaşama gibi belirgin davranış değişiklikleri gösteriyor olabilir.
*Davranış değişiklikleri karşısında çok da aklınıza yatmayan, yalan söylediğinden şüphelendiğiniz yanıtlar veriyor, hikayeler uyduruyor olabilir.
*Dinlediği müzik, çizdiği resimler veya yazdığı yazılar yahut karalamalarında şiddet içeren, cinsel tacizi andıran öğeler bulunuyor olabilir.
*Vücudunun kirli olduğu veya genital bölgesinde sorun olduğu gibi düşüncelere sahip olabilir.
*Oyuncak bebeklerle veya başka çocuklarla oynarken cinsellik veya şiddet içeren oyunları tercih ediyor olabilir.
*Kırılganlaşmış, sessizleşmiş ve öz güveni düşük yahut tam tersi daha güçlü görünüp saldırganlaşma eğiliminde olabilir.
*Komşuyla, çocuk bakıcısıyla, akrabadan birileriyle yalnız kaldığında rahatsızlık hissediyor ancak bunu dile getiremiyor olabilir.
3. HANGİ ÇOCUKLAR RİSK ALTINDADIR?
Kız veya erkek çocuklar şiddete uğrama konusunda tehlikededir. Uzmanlara göre ailesi tarafından sindirilen, çok kolay suçluluk ve utanç duygusu yaşatılan, istenmediği yüzüne vurulan, ihmal edilen, sevilmeyen, fiziksel ya da zihinsel engelli olan, küçük yaşta veya fiziksel olarak zayıf olan çocuklar okulda veya sokakta da şiddete daha kolay maruz kalabiliyor.
Benzer biçimde küçük yaşlarda tacize uğrayan veya başkalarının tacize uğramasına tanık olmuş çocuklar da ilerleyen dönemlerde şiddet görme riskini taşıyor.
4. ÇOCUĞA KİMLER ŞİDDET UYGULAR?
*Kendisinden yaşça veya fiziksel olarak büyük çocuklar.
*Kendi arkadaş grubu,
*Öğretmenleri,
*Başka veliler
*Şiddete uğrayan çocukların, yabancılar tarafından şiddete uğradıkları sanılsa da asıl büyük tehlike aile bireyleri ya da yakın akrabalardan gelir. Çocukları sadece yabancılardan korumak yerine bazen çok yakın çevresine de dikkat etmek gereklidir.
5. TANIMADIĞIMIZ HERKES KÖTÜ MÜDÜR?
Kuşkusuz hayır. Çocuklar da bizim gibi her gün tanımadığı birçok insanla karşılaşır. Bu insanların bazıları tehlikeli bazıları tehlikesiz yabancılardır.
Tehlike, karşıdaki kişinin giyimi, görünüşü, davranışlarıyla birebir alakalı değildir. Bazen iyi görünümlü, iyi giyimli insanlar da tehlikeli olabilir. Bu durumda çocuğa yabancılardan genel olarak uzak durmayı öğretmek daha faydalıdır. Tabii bunu ‘yabancı olan herkes kötüdür’ diye anlatmak da başka problemlere yol açar. Unutmayalım ki her yabancı kötü olmayabilir. Neticede karşıdan karşıya geçmekte zorlanan yaşlı bir amca veya teyzeye yardım etmekten kaçınmak da sosyal açıdan iyi değildir.
Ancak etrafta başkaları ve özellikle büyük insanlar varken çocuğa yaklaşan bir yabancı çocuğun içindeki alarm hissini harekete geçirmelidir. Bu yabancı bir şey istemek, sormak, evcil hayvanını sevdirmek gibi gerekçelerle çocuğa yaklaşmış olabilir. Dolayısıyla çocuğa büyük insanların büyük insanlardan yardım alması gerektiğini hatırlatıp yaklaşmamalarını öğretmeliyiz. Bunu öğretirken senaryo çalışmaları yapabiliriz.
Çocukla senaryo çalışmaları
Çocukla birlikte oyun oynar gibi bazı sorular yönelterek tehlikelere karşı uyanık olmasını sağlamak mümkündür.
Park senaryosu:
Çocuğunuzla parka gitmiş gibi bir oyun kurun. Sevimli yavru köpeğini sevdirmek isteyen genç adam, pasta yemeye davet eden yaşlı amca, yolunu kaybettiğini ve kendisini o adrese götürmesi için çocuktan yardım isteyen iyi giyimli kadın ya da erkek, elindeki drone, uzaktan kumandalı araba gibi çekici bir oyuncağı çocukla paylaşmaya gönüllü bir büyük…
Aslında rutin gibi görünen ama çocuğun tehlikeyle yüz yüze kalma olasılığını artıran bu gibi durumları çocuğunuzla konuşarak, bazen soru sorarak bazen ona da anlattırarak bertaraf etmeye çalışabilirsiniz.
Sokak senaryosu:
Yabancı ya da tanıdık bir büyük pasta yemeye, film izlemeye, bilgisayar oyunu oynamaya eve davet ediyor, yoldan geçen arabadaki bir kadın ya da erkek, çocuğa adres sorup yardım ederse bir ödül vaat ediyor. Tanımadık bir büyük okuldan eve getirmeyi teklif ediyor.
Diğer senaryolar
Bu gibi senaryoları duruma göre çoğaltmak mümkündür. Mesela, plaj, piknik, yolculuk… Siz de böyle senaryolar üreterek çocukla tartışabilir yanıtları veya yorumları üzerinden düzeltilmesi gereken noktaları düzeltip çocuğunuzu daha uyanık hale getirebilirsiniz.
7. BEDEN SINIRLARINI NASIL ÖĞRETİRSİNİZ?
Özellikle cinsel taciz konusunda en çok dikkat edilmesi gereken davranış biçimi budur. Özellikle bizimki gibi çocukların sıkıştırılarak, sevildiği, istemediği halde zorla öpüldüğü, poposunun bile ısırıldığı, bir kültürde çocuk ilk yaşlardan itibaren beden sınırları konusunda kafa karışıklığı yaşayabilir.
Bu nedenle çocuğa bebeklikten itibaren bedenine niye dokunulduğunu açıklamak iyi bir başlangıç olabilir. Mesela “Bezini değiştirip poponu sileceğim” diyebilir ve bunu her fiziksel temas için gerekçelendirerek çocuğa aktarabilirsiniz. Bir sonraki aşamada ise onun bedenine dokunurken izin alabilirsiniz Bu soruları “Tuvalette işin bittiyse yıkayabilir miyim?” demekten tutun da “Koluna yara bandı yapıştıralım mı?”ya kadar çeşitlendirebilirsiniz.
Çocuk bu sayede kendisine dokunulurken izin alınması gerektiğini kafasına yerleştirir. Kendisinden izin alınmayan bir durumda yaklaşım söz konusu olursa bundan bir gariplik olduğunu düşünür ve tepki gösterebilir.
8. ÇOCUĞUNUZ İÇİN GÜVENDE KALMA TAKTİKLERİ
*Çocuğunuza mutlaka ebeveynlerden birinin telefon numarasını ezberletin.
*Çocuğa ev adresini öğretin.
*Evinin etrafındaki resmi yapıları ve bunlara nasıl gideceğini gösterin (Karakol, okul, kütüphane, muhtarlık vs)
*Mahalle veya sokaktaki esnafın çocuğu mutlaka tanımasını sağlayın.
*Polis, asker gibi üniformalı kişilerden öncelikli olarak yardım istenebileceğini öğretin.
*Akranlarından şiddete uğrama riskine karşı öğretmen ve idarecilerden yardım istemesini öğretin.
*Yabancılardan bir şey almamayı, tanımadıkları insanların sözlerine uymamayı öğretin.
*Çocukla şiddet konusunda konuşulabilir. Şiddetle karşılaşır veya yakın çevresinde gerçekleştiğine tanık olursa öğretmenleriyle paylaşmasını söyleyin.
*Kendini koruması için önerilerde bulunun.
*Maddi değeri yüksek eşya veya fazla para taşımasını engelleyin.
*Sorunlarla yalnız başına mücadele etmek yerine yakın arkadaşlarından yardım istemesini öğretmeliyiz. Bu konuda yazılmış çocuk hikayeleri ve kitaplar var
*Okula iyi anlaştığı yakın arkadaşlarıyla birlikte bilinen işlek caddelerden, grup halinde gidip gelmeye dikkat etmelerini öğütleyin.
*Bir sosyal gruba girmesini teşvik edin. Güzel sanatlar, spor veya farklı sosyal grupların içinde olması için teşvik edin.
*Çocuk toplu taşıma araçlarını kullanıyorsa herhangi bir tehlike durumunda mümkünse şoförün yanına ulaşıp yardım istemesini öğütleyin.
*Ev anahtarınızı taşıyorsa anahtarlıkta adres, isim, telefon numarası gibi bilgiler bulunmasın.
*Çocuğun nezaret edilemeyecek yerlerde oynamasına (kalorifer daireleri, bodrumlar, inşaat vb.) izin vermeyin.
*Yabancıların yakınlık göstermesi halinde dikkatli olmasını hediyeleri veya otomobille gezme teklifi ya da evcil hayvanını gösterme bahanesiyle kendisiyle gelme teklifi gibi durumlara karşı uyanık olmasını tembih edin. Böyle durumlarda hemen uzaklaşmasını varsa güvenlik görevlisi, yoksa market vs gibi kalabalık erlere girerek sizle veya güvenlik güçleriyle temasa geçmesi için yardım istemesini öğretin.
*Çocuğunuzla aranızda bir şifre belirleyin. Bir büyük insan onunla temasa geçtiğinde ve bir yere götürmek veya bir şey yapmaya ikna etmeye çalıştığınızda çocuğunuza bu şifreyi o büyük insana sormasını öğretin. Büyük insan şifreyi biliyorsa çocuk da büyüğe güvenebilecektir. Bu akılda kalıcı ve çocuğun kolayca unutmayacağı ama kimseyle de paylaşmayacağı bir şifre olsun.
*Fiziksel temas riskine karşı “Dokunma” diye bağırmasını ve hemen uzaklaşmasını kalabalık bir yere gitmesini öğretin.
*Çocuklar oyun oynarken kalabalık grupların içinde daha güvenli olurlar. Sokakta, parkta, piknikte, okul bahçesinde, birbirlerine göz kulak olmaları gerektiğini de çocuğa öğretebilirsiniz.
*Özellikle internet üzerinden konuştuğu kişiler varsa kendisi ve ailesi hakkında kişisel bilgileri paylaşmaması için uyarın.
*Dışarı çıktığında, nerede ve kiminle birlikte olduğunu size her seferinde söylemelerini sağlayacak kadar güven ortamı yaratın. (Bu durumda bilerek veya bilmeyerek psikolojik şiddet uygulayan bir ebeveyn iseniz hemen vazgeçin ve çocuğun size güvenmesini sağlayın)
Özel Durum
*Olası bir doğal afet durumunda çocuğun sığınabileceği yerleri göstererek öğretmeniz de çok önemlidir. Çocuğun böyle bir durumda sizi bulamazsa kiminle temasa geçmesi gerektiğini anlatabilirsiniz.
LİNK:
Cinsel istismara uğrayan bir çocuğun davranış değişiklikleri üzerine linkteki haberde çeşitli doneler bulabilirsiniz.