Antalya’da, Bünyamin Bardakçı, 2 yıl önce boşandığı Asiye Güzel’in yüzüne kezzap attı. Ağır yaralanan Güzel tedaviye alındı (2017'de de Bursa'da bir kadının asit yoluyla tehdit edilmişti.)
Peki asitli saldırı karşısında ne yapmalı? İşte birkaç öneri:
Özellikle Hindistan ve Pakistan'da (İtalya'da bile olmuş) çok sık rastlansa da Türkiye'de de değişik zamanlarda kadınların hayatını kabusa çeviren bir saldırı türü asit atma... Genellikle kezzap adı verilen nitrik asit (HNO3) ile tuz ruhu da denilen hidroklorik asit (HCL) bu saldırılarda kullanılan iki ana madde.
Asitli saldırılar aynı zamanda kadına yönelik en alçakça saldırılardan da biri. Çünkü böyle bir saldırıyı savuşturmak veya yara almadan kurtulmak neredeyse imkansız. Yine de kişinin güvende kalması için dikkat edebileceği bazı noktalar ve geliştirebileceği birkaç savunma mevcut. Şimdi sırasıyla bunu inceleyelim...
1. Tehdit edilen kişi sokakta yüzü için büyük gözlükler kullanabilir böylece en azından göz ve çevresi güvene alınabilir. Çünkü saldırgan asidi fırlattığında genellikle yüzü hedef alıyor. Yüzüne ve dolayısıyla gözüne asit değen insanlar, görüşlerinin bozulmasıyla birlikte kaçamıyor ve saldırının devamına da maruz kalıyor.
Saldırgan tanınıyorsa görüldüğü veya fark edildiği anda hemen hızlı biçimde uzaklaşılmalı. (Asit saldırılarında saldırgan bir bir buçuk metreye kadar yaklaşmak zorundadır. Aksi takdirde saldırının hedefini bulması zorlaşır)
Saldırgan nalburdan ya da yapı marketlerden nispeten kolay biçimde satın alacağı tuz ruhu veya kezzabı bir plastik şişede taşımak zorunda. Saldırı sırasında sıvıyı fırlatacağı için de muhtemelen kendini korumak isteyecektir. Bir torba veya eldiven kullanabilir. Tuz ruhu da kezzap da sıvıdır ve fırlatılabilir durumdadır. Fakat bunu su gibi kolayca fırlatamayacağı için saldırı menzili uzun olmayacaktır (bkz 2. madde).
Kaçacak olanak yoksa saldırganın asidi fırlatmak üzere olduğu anda alınacak başka darbelere bakılmadan direkt olarak asit şişesini tutan ele hamle edilmeli. Savunma tekniklerini biliyorsak ondan sonra uygulamaya geçilmeli. Asıl öncelik o elden asit dolu şişeyi düşürmek olmalı.
Saldırıyı önlemek mümkün olmadıysa saldırının ardından mümkün olduğu kadar çabuk biçimde giysiler çıkarılmalı.
Aside karşı önlemleri anlatan rehber veya kitaplarda mutlaka su öneriliyorsa da bazı asitlerin suyla tepkimeye girmesi ve ortaya yüksek ısı çıkması mümkün olacağını unutmamak gerekiyor. Bu nedenle suyu mümkün olduğu kadar çok mümkünse ilk yardım yetişene kadar kullanmak ve asit değen bölgeleri uzun süre yıkamak gerekiyor. Gözler için de aynı durum geçerli.
Burada dikkat edilecek en önemli nokta temiz su bulabilmek. Çünkü asit deriyi yakacağı için yara açık hale gelecektir. Kirli sular, mesela su birikintileri çok daha sorunlu komplikasyonlara yol açabilir. Bu noktada duş altına girilebilir. ancak çok soğuk yerine normal sıcaklıkta bir su tavsiye ediliyor. Buz ise kesinlikle kullanılmaması gereken bir madde.
8. Yanık uzmanları, bol ve akar su ile yıkamanın ardından sodyum bikarbonat çözeltisi ile banyoyu da tavsiye etmekte. Ancak tabii ki sodyum bikarbonatı bulmak banyo yapmak derken ambulans çoktan gelmiş olacaktır.
Yanık üzerine yağ, merhem, krem benzeri şeyler sürülmesi ise büyük hata.
10. Nitrik asit (kezzap) temas halinde sarı renkli iz bırakır. Hidroklorik asit (tuz ruhu) siyah, gri, sarı-yeşil veya sarı-kahverengi gibi renkler alabilir. Hidrojen peroksit beyaz ve gri iz bırakır. Asitler buradan da tanınabilir.
Ayrıca...